• ÖNCE ÇOCUKLARIMIZ

  • ÖNCE KADINLARIMIZ

  • ÖNCE AİLELERİMİZ

  • ÖNCE GENÇLERİMİZ

  • ÖNCE YAŞLILARIMIZ

DEPRESYON HAKKINDA YANLIŞ BİLİNENLER

DEPRESYON HAKKINDA YANLIŞ BİLİNENLER

Ayrıca depresyon durumuna uyku ve yeme düzenindeki bozukluklar, durgunluk, güçsüzlük, yorgunluk gibi bazı fizyolojik belirtiler de eklenir. Bunların yanı sıra depresyondaki kişi, kendini üzgün hissetme, umutsuzluk, karamsarlık, çaresizlik, karar verme ve konsantrasyon güçlüğü, hafıza sorunları, unutkanlık yaşayabilirler. Sosyal ilişkilerde sorunlar yaşıyor, yalnız kalma isteği fazlalaşmış ve intihar düşünceleri mevcut olabilir.

Günümüzde artık herkesin fikir sahibi olduğunu sandığı depresyon için bazı yanlış inanışlar vardır. İlki, kişinin bunu kendi kendine yenebileceğidir. Nasıl köpekten korkan birine, “korkma”, sürekli endişelenen birine, “endişelenme” dediğimizde bu duyguları geçmiyorsa depresyonda olan birisi içinde aynısı geçerlidir. Yakınlarının onları anlamaması ve sürekli öğüt vermesi, kendilerini onlara yük oluyormuş gibi hissetmesine, anlaşılmadığını düşünmesine itecek ve daha da karamsarlaştıracaktır.

İkinci bir yanlış inanışta ilaç kullanımı konusunda yaşanır. Etraftaki kişiler “sakın ilaca başlama, alışkanlık yapıyor, beynini sersemletiyor”, “sonra bırakamıyorsun”, “aptallaştırıyor ve unutkanlığa sebep oluyor” gibi şeyler söylemektedir. Tedavi edilmeyen depresyon zamanla kişide içe kapanmaya, unutkanlığa ve bazı entelektüel yeteneklerde körelmeye yol açmaktadır. Yani inanışın tersine, depresyon ilaçları, beyni zarar görmekten korumaktadır ve alışkanlık yapmazlar. Bunu şöyle düşünebilirsiniz çok gergin olduğunuz bir zamanda vücudunuzdaki bütün kasları fark etmeden kasıp, sıkabilirsiniz ve bu durum geçtiğinde vücudunuzu rahatlatırsınız ama bütün eklemleriniz artık hasar görmüştür ve ağrıyordur. Halbuki bu durumda kullandığınız ilaç tüm kaslarınızı gereksiz yere kasmasını engeller ve ileride olacak hasarı azaltır.

Tabiki ilaç tek başına yeterli değildir. Psikiyatristinizin önerisi ile belirlenecek bir ilaç kullanmalı ve ayrıca psikoterapiyi aynı anda devam ettirmelisiniz. İlaç kullanımı sırasında kişi bazı şeyleri daha rahat görebilecek ve psikoterapisti ile daha sağlıklı bir iletişime geçip sorunun kaynağına inebilecektir.

Örneğin, herkese yardım etmeye çalıştığınızda hayatınızın yoluna gireceği, sevileceği gibi bir inanışa sahip olabilir ve bu doğrultuda bunun için çabalıyor ama istediğiniz sonucu elde edemeyince depresyon yaşıyor olabilirsiniz. Siz herkese yardım etmeniz gerekmediğini, bunu yapmayı göze alamadığınızı fark edemiyor ve belki depresyonunuzla arasında bir bağlantı da göremiyor olabilirsiniz. İlaçla birlikte psikoterapi bu bağlantıları daha kolay kurmanızı sağlayacaktır.

Tek başına ilaç kullanımı bu tür bağlantıları kurmadığınız sürece yeterli olmayacaktır. Bir süre sonra ilaçların yeterli olmadığını düşünerek ilacı bırakırsınız, kötü ruh haliniz geri gelir ve siz yeniden ilaç kullanımına başlarsınız ve bu süreçte iyi hissetmek için ilaçlara bağımlı olduğunuzu sanırsınız. Sebebi ortadan kaldırmadığınız sürece sorun çözülmeyecektir.

Bir diğer yanlış ise komşunuzun, aile üyelerinden birinin kullandığı ilacı tavsiye etmesi üzerine başladığınız ilaç kullanımlarıdır. Herkesin sorunu ve semptomları kendine özgüdür. Lütfen psikiyatrist dışında herhangi birinin önerdiği bir ilaca başlamayınız.

Klinik Psikolog Nihan Dikme