• ÖNCE ÇOCUKLARIMIZ

  • ÖNCE KADINLARIMIZ

  • ÖNCE AİLELERİMİZ

  • ÖNCE GENÇLERİMİZ

  • ÖNCE YAŞLILARIMIZ

ÇOCUKLARA ÖLÜM HABERİNİN VERİLMESİ

ÇOCUKLARA ÖLÜM HABERİNİN VERİLMESİ

Ölümde çocukların ve yakınlarının yas süreci ciddi çaba gerek­tirir. Bu çabanın içinde üzüntü ve acı vardır. Bunu bilen insan bu duygulardan çok endişelenir ve korkarsa yas tutmaktan kaçınabilir. Fakat yas aynı zamanda insanı olgunlaştıran bir süreçtir ve yastan kaçınmak çeşitli psikiyatrik hastalıkların oluşmasına sebep olur.

Ana-babaların çocuğa destek olmaları gerekir. Bu desteği verebilmek için onların da yas tutabilmesi lazımdır. Ebeveynlerin olayla yüzleşmedeki isteksizliklerinin, çocuğun yas sürecini engellememesi için ona verebilecekleri en önemli yardım, belki de kendileri ile ilgilenmeleri olacaktır. Çocuklarının gereksinim­lerini karşılayabilmek için onların tepkileri hakkında bilgi edinmeleri, soruları­na hazırlıklı olmaları ve çocuklarına en iyi nasıl bakabilecekleri konusunda öneriler almaları gerekir.

Ana-baba için yas sürecini atlatmak güç ve zorlayıcı olabilir. Çocuklar, ebeveynlerinden kendilerine eskiden gösterdikleri ilgiyi aynı yoğunlukta göremeyebilirler. Eğer kaybedilen kişi çocuk için de önemli birisiyse (kardeş veya ebeveynlerden biri gibi) ebeveyn çocuğun yas süreciyle ilgilenme sorumluluğu taşır. Ana-babalar, yas tutma konusunda destek veren gruplara katılarak veya bir uzmana danışarak çocuklarıyla nasıl daha fazla ilgilenebilecekleri konusunda gereksinim duydukları yardımı alabilirler.

Ailede gerçekleşen bir ölüm olayının çocuğa, ana-babasının veya duygusal olarak yakın olduğu bir kişinin bildirmesi iyi olur. Bazen bu iş bir öğretmene veya bir başka yetişkine düşer. Çocuğa bu tür bir haber verileceği zaman ortam mümkün olduğu kadar dikkatli seçilmelidir. Çocuğun olaya zihinsel olarak hazırlanması için zamana gereksinimi vardır. Bu da, çocuğun habere ilişkin söz yağmuruna tutulmaması, oturabilmesi için belli bir sürenin tanınması, uygun bir odaya gidilmesi türünden hazırlıkların yapılması anlamına gelir. Haber açık olarak iletilmelidir. Bu şöyle yapılabilir: "Kendini bazı kötü haberlere hazırla­manı istiyorum. Bir kaza oldu. Haber babanla ilgili. Çalıştığı iş yerinde bir pat­lama olmuş ve ciddi bir biçimde yaralanmış. Öğrendiğimize göre hemen ölmüş."

Bu tür haberler doğru bilgiler içermelidir. Eğer kişi emin değilse bilginin ne derece doğru olduğunu araştırmalıdır. Çocukların habere ilk tepkileri çok farklı olabilir. Ancak yetişkin­ler, yüksek sesle inkar etme, açıkça reddetme, ağlama ve ümitsizliğe kapıl­ma gibi çok çeşitli tepkilere hazırlıklı olmalıdırlar. Bu nedenle, haberin verildiği ortamın, çocukların gösterebilecekleri çeşitli tepkilere olanak sağlayacak bir yer olması önem kazanır. Ortam, çocukla birlikte rahatsız edilmeden bir süre daha oturabilmeye uygun olmalıdır. Çocuk haberi inkar ederse bu, haberi tek seferde hemen kabul edemeyeceğinin bir işareti olarak alınmalıdır. Çocuğun zamana gereksinimi vardır. Ancak, "Erkek kardeşinin başına böyle bir şey geldiğine inanmakta güçlük çektiğini anlıyorum, fakat bu gerçeği söylemek zorundayım" denebilir. Bu ifade inkara teşvik etmez, fakat aynı zamanda tepkinin kabul edildiğini de gösterir. İlk gün her şeyin defalarca tekrarlanması gerekebilir.

İlk tepki ağlama ve ümitsizlik olsa bile, birkaç dakika sonra çocuk ağlamayı bırakır ve "Onu nerede bulmuşlar?" veya "Ne olduğunu düşünüyorlar?" gibi gerekli sorular sormaya başlar. Çocuk çok fazla ağlarsa, buna izin verilmelidir. Yetişkinler, dinlemekte zorlandıkları için çocukları hemen susturmaya çalışmamalıdırlar. Hiç kimse çocuğun kendisini toparlamasını ve susmasını söylememelidir. Çocuk tepkisini yaşarken onu yatıştıracak bir şekilde sarılmak daha iyi olur.

Haberi verirken mümkün olduğunca somut konuşmak kesinlikle daha yarar­lıdır. Özellikle küçük çocuklarla konuşurken "uyku" ve "yolculuk" gibi ben­zetmeleri, "ruh" gibi soyut kavramları kullanmamak gerekir. "Kız kardeşin öldü. Artık kalbi atmayacak, artık nefes almıyor, saçı uzamıyor ve acı duya­maz" gibi somut açıklamalar olayı bilişsel düzeyde anlamasına yardımcı olur.