BAŞ DÖNMESİNİN PSİKOLOJİSİ - I
Baş dönmesi, kişi fiziksel bir hareket yapmıyorken çevresindekilerin döndüğünü hissetmesi, düşecek gibi olmasıdır. Denge hissini ve bedensel duruşu düzenleyen üç öge vardır: görsel veriler, kaslardan gelen veriler ve kulaktan gelen veriler. Günümüzde baş dönmesinden rahatsız olanlara uygulanan tedaviler ve yapılan tıbbi araştırmalar daha çok fiziksel yöndedir. Oysa baş dönmesinin psikolojik yönleri de olur. Bazen baş dönmesinin psikolojik açıdan bir anlamı vardır. Bazen de baş dönmesinin başlaması ile kişi bu duruma bir anlam yükler.
GÜVENSİZLİK İÇİNDE OLMAK
Örneğin ruhsal ya da duygusal açıdan güvensizlik içinde hisseden birisinde baş dönmesi gelişebilir. Bu güvensizliğin en ağır olanı kişinin kendisini yok olacakmış, bir boşluğun içine çekiliyormuş gibi hissetmesidir. Bu ağır durum seyrek görülür ve çocukluğunda annesinin ruhsallığına güvenip yaslanamayanlarda ama aynı zamanda annesiyle ilişkisi içinde kaybolanlarda ortaya çıkabilir.
BOŞLUK VE YOK OLMA HİSSİ
Aşırı ilgili ve koruyucu anneler çocukların başlarından eksik olmazlar. Böyle anneler çocuklarının eksiklik ve yoksunlukları ile başbaşa kalmasına, büyümesine izin vermezler. Bu tip bir annenin etkisinde kalarak büyüyen bir çocuk benzer bir ilişki biçimini yakın arkadaşları ile yineleyebilir. Örneğin böyle bir ilişkiyi sevgilisi ile kurduysa sevgilisinin yaşamının içinde yok olduğunu hissettiğinde ya da sevgilisi yaşamından çıktığında kendisinin yok olduğunu hissettiğinde baş dönmeleri ve bayılmalar yaşayabilir. Böyle baş dönmelerini ve bayılmaları, sevgilisinin yaşamında kendi yaşamını eritip tüketmiş kadınların ayrılık tehdidi karşısında verdiği tepkilerde sık görürüz.
İç içe geçmiş ilişkilerde kişilik yapılanması daha hassas ya da narin olan taraf ayrılık ihtimalini “baş döndürücü” bir yok oluşla eş tutabilir. Bu yok oluş baş dönmesi belirtisinin ortaya çıkması ve bayılma ile simgeleşebilir.
BAŞ DÖNMESİYLE EĞLENME
Çocuklar böyle durumların yarattığı korku ile oynarlar. Kendi etraflarında dönerek yarattıkları baş dönmesi ile bayılmaya yakın bir hal yakalarlar. Bu oyun sayesinde çevrelerinden yani annelerinden bir anlığına kopuyor olma korkularıyla eğlenirler. Benzer bir eğlenceyi erişkinler lunaparklarda baş döndürücü hızlarda hareket eden hız trenlerinde (roller coaster) yaşarlar. Bu trenler o kadar baş döndürücü bir hızda hareket edip manevra yapar ki kişi öleceğine, yok olacağına inanırken bir yandan da bu korkusuyla eğlenir.
DÜŞME ENDİŞESİ
Baş dönmesinin bir diğer biçimi düşme durumları ile ilgilidir. Ruhsal açıdan tutulmadığını, düşürüldüğünü hisseden kişilerde baş dönmesi görülebilir. Düşme hissi yaşamdaki hızlı statü değişimlerinde görülebilir. Hızla müdür olan birisinin ya da bir gecede mevkisi müdürlükten memurluğa indirilen kişinin böyle hızlı değişimler karşısında ruhsal dengesi bozulabilir, düşecekmiş gibi hissedebilir ve “başı dönmeye” başlayabilir.
Böyle bir düşme halini ilişkisinde aldatıldığını öğrenen kişilerde görürüz. Aldatılma ile kişi bir anda ilişkisinden düştüğünü aslında sevdiği kişinin başkasıyla ilgilendiğini öğrenir. Aldatan kişi ise bir anda gözden düşer. İlişkinin dengesi şok edici bir biçimde bozulunca aldatılan kişide baş dönmeleri ortaya çıkabilir.
Düşme korkusu temel korkulardandır. Çocuklar bu korkularını özellikle babaları ile oynarlar. Babalarının güçlü kollarında atılıp tutulmak onlara güven verirken anlık yaşanan düşme korkusu kahkahaya dönüşür. Erişkinler düşme korkularını; lunaparklardaki yüksekten bırakılma aletlerinde, paraşütle atlama gibi sporlarda ya da bir trapez gösterisini seyrederek hazza dönüştürürler. Tüm bu baş döndüren durumların oyuna dönüşebilmesini sağlayan tutulma garantisine duyulan güvendir. Bu güveni hissedemeyenler asansöre ve uçağa bindiklerinde düşme korkusu yaşayabilir. Bu korku baş dönmesine dönüşebilir.
Baş dönmesi ve bayılma, psikolojik açıdan araştırılmadan önce mutlaka fiziksel açıdan araştırılmalıdır. Nöroloji ve kulak burun boğaz açısından yapılan incelemelerde herşey normal çıkarsa psikolojik açıdan değerlendirme yapılmaldır. Fiziksel açıdan bir sorun çıkar ve baş dönmesi için tedaviye başlanırsa dahi eğer baş dönmesi ve bayılmalar uzun sürerse bunlar kişide psikolojik etkiler bırakabilirler. Böyle bir durumda da psikiyatrik açıdan destek alınmalıdır.