• ÖNCE ÇOCUKLARIMIZ

  • ÖNCE KADINLARIMIZ

  • ÖNCE AİLELERİMİZ

  • ÖNCE GENÇLERİMİZ

  • ÖNCE YAŞLILARIMIZ

RUHSAL "YARA İYİLEŞMESİ"

RUHSAL

Tıpta "yara iyileşmesi" olarak tanımlanan bir durum vardır. Doktorlar bir yara ile karşılaştıklarında yarayı temizleyip damarları onardıktan sonra dikiş atarak yarayı kapatırlar. Ardından asıl iyileşmeyi vücut kendisi yapar. Damarlar ve dokular kendi kendilerini onarırlar ve yara iyileşir. Eğer "yara iyileşmesi" olmasaydı doktorlar istedikleri kadar uğraşsınlar yaralar iyileşemez, vücut eski halini alamazdı.

Benzer bir durum insan psikolojisinde yaşanır. Eğer psikolojik bir sorun ağırlaşmış psikiyatrik bir hastalığa dönüşmüş ise kişi artık kendisi iyileşemez. Bu yüzden, önce psikiyatrik hastalığın tedavi edilmesi ardından kişinin kendi ruhsal kaynaklarını kullanabilmesi mümkün olur. Eğer kişinin psikiyatrik bir hastalığı yoksa -ki buna bir psikiyatrist karar verir- o zaman kişinin ruhsal kaynaklarından ne kadar yararlanabileceği değerlendirilebilir.

Psikolojik bir sorunu ele alırken sadece sorunun doğası değil kişinin geçmişi, ilişkileri, duyguları ve düşünceleriyle birlikte araştırılır. Bu araştırma sırasında psikoterapist, kişinin durumları, yaşadıklarını ve ilişkilerini nasıl ele aldığını gözlemler. Bunların yanında seans sırasında ortaya çıkan ilişki biçimini de değerlendirilerek bu gözlemlerden bazı sonuçlar ortaya çıkartır. O sonuçlar kişiyle birlikte değerlendirildiğinde kişide ortaya çıkan farkındalık, aynı vücudun yarasını iyileştirmesinde olduğu gibi kişinin ruh sağlığının iyileşmesini sağlar. Bu farkındalıkta psikoterapistin geri bildirimleri, yorumları ve müdahaleleri farkındalığın derinleşmesini artırır.

Bir yaranın kendi kendini temizliyememesi gibi ya da bir kişinin kendi yarasına pansuman yapıp dikiş atamaması gibi bu psikolojik müdahale ancak bir uzmanla yapılabilir. Psikoterapist, yorumları ve yaklaşımı ile ruhsal yarayı temizler, dokuyu onarır ve dikiş atar. Bu sırada ve sonrasında kişinin ruhsal kaynakları iş başındadır ve iyileşmeyi yürütür. Ruhsal iyileşme her kişilik yapısında farklı dinamikler taşır. Hem bu farklılık hem de bazı dirençler nedeniyle kişiler bu iyileşmeyi tam olarak kavrayamazlar.

İyileşme biçiminin anlaşılamasının bir diğer nedeni bilinçdışı güçlerin oynadığı roldür. Aynı bilinçdışı güçler psikolojik rahatsızlığın ortaya çıkmasında da rol oynarlar. Eğer kişi bu psikoterapi sırasında gelişen durumları, yaklaşımının, duygularının ve düşüncelerinin kendisini nasıl etkilediğini iyice kavrarsa bilinçdışındaki sorunlar değişirler ve yeni bir yapılanma ortaya çıkar.
Bu yapılanma genellikle daha işlevsel ve daha sağlıklıdır.