• ÖNCE ÇOCUKLARIMIZ

  • ÖNCE KADINLARIMIZ

  • ÖNCE AİLELERİMİZ

  • ÖNCE GENÇLERİMİZ

  • ÖNCE YAŞLILARIMIZ

KAYGINIZI ARTIRABİLECEK YAKLAŞIMLAR

KAYGINIZI ARTIRABİLECEK YAKLAŞIMLAR

1. SOMUT ÇÖZÜMLER ARAMAK

Kaygı yaratan konular sıklıkla bir çözüme ulaşamadıklarından kişinin huzura kavuşmasını engellerler. İnsanlar bazen kaygılarının somut çözümlerle geçeceğine inanır. Bazı kaygılar somut çözümlerle geçer de. Ama eğer bir kaygı somut çözümler ile sakinleşmiyorsa kişinin iç dünyasında farklı bir noktaya dokunuyordur. Bu tür kaygıları somut çözümler ile aşmaya çalışmayı sürdürmek sakinleştirmeyeceğinden kişinin daha da kaygılanmasına neden olur. Böyle durumlarda kaygının kaynakları irdelenmeli ve kişinin durumu nasıl değerlendirdiği ve çözümlerindeki imkansızlık görülebilmelidir. Ancak böylelikle bu yaklaşım değişebilir.

2. ÇÖZÜM ARARKEN ANLAMI KAYBETMEK

Somut çözümler aramak ve yaşanan kaygıyı somutlaştırarak ruhsal ve sembolik anlamından kopartmak sorunu anlamayı güçleştirerek kaygının sürmesine neden olur. Kişi yaşadıkları ile bunların anlamı arasındaki bağlantıyı kuramaz.

Kaygıların çözümleri için somut yollara başvurmak yerine kişinin özgüvenini artıracak içsel gelişim yollarına başvurmak kaygının kalıcı olarak ortadan kalkmasını sağlayabilir. Bunu sağlamak daha zordur, ilgi, çaba ve anlayış ister. Kaygılı kişi hızlıca kaygısından kurtulmak istiyor ise bu yola yönelemez.

3. HIZLI ÇÖZÜM PEŞİNDE KOŞMAK

Kaygıların kişiyi hızlandırması bazen gereklidir. Öte yandan hızlı çözümler kaygının sürmesine neden olabilirler. Kaygısından hızlı kurtulan kişi her zaman bu hızı beklemeye başlar. Hızlı çözümler bulamayınca panikler. Kaygılı durumlarda beklemek başta zor gelebilir. Bu zorluk zamanla azalır. Yerini kaygıya katlanma yetisinin artmasına ve düşünebilmeye bırakır. 

4. KAYGIYLA SAVAŞA GİRMEK

Kaygılarla ilgilenirken onlarla bir mücadele içine girmemek, kaygıları bir enerji kaynağı olarak kullanmak kaygılardan yararlanılmasını sağlar. Kaygılar düşünmeye ve konuşmaya yöneltmesi ile olayların öncesinden ya da yaşamın içinden değerlendirilmeler yapmada yardımcı olurlar. Yaşam içinde kaygı, içsel enerjiye dönüşebilirse motorun ateşleme ile yakıtın enerjisini hareket enerjisine dönüştürmesi gibi kişinin yaşamında kullanabildiği bir araç olur. Kaygı, düşünmeyi ve konuşmayı ateşler kişideki sevgi ve saldırganlık enerjisini yaşama geçirmesinde destek olur.

5. KAYGIYI TAMAMEN YOK ETMEYE ÇABALAMAK

Bazı çalışkan ve titiz kişiler hiç kaygı yaşamamak tüm kaygıları yaşamlarından silmek ve yaşamlarını duygulardan temizlemek isterler. Kaygının yok edilemeyeceği gerçeğini görmezden gelirler. En ufak bir kaygı yaşamak istememek ya da en ufak bir kaygıyı dahi kontrol etmek istemek kaygıyı kontrol edilemez hale getirir. Kaygının korkutucu bir sorun haline gelmesine neden olur. Kaygıdan kaygılanmamalı kaygının yaşamın bir parçası olduğuna alışmaya çalışmalıdır.

Kaygılanmayan gerçek huzuru bulamaz.