RUHSAL TRAVMALAR NASIL AŞILIR?
Ruhsal travmalardan sonra kimlerin sorunlar yaşayacağını, hastalanacağını veya kimlerin uzun süre hasta olarak kalacağını önceden bilmek önemlidir. Özellikle günümüzde terör gibi felaketlerden etkilenen kişi sayısının binlerle ifade edilir hale gelmesi konunun ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu gösterir.
Yapılan araştırmalar kadınların erkeklere oranla ruhsal travmalardan sonra daha sık psikiyatrik rahatsızlığa yakalandığını gösteriyor. Travmanın türü ne olursa olsun, kadınlar erkeklerden 2-3 kat daha kötü etkileniyor. Geçmişte başka ruhsal travmalar yaşayanlar, daha önce ruhsal hastalık geçirmiş olanlar veya yakınlarında ruhsal hastalık bulunanların psikiyatrik rahatsızlığa yakalanma ihtimali daha fazladır. Ruhsal travma ne kadar şiddetli yaşanmış ise ruhsal etkiler de o kadar fazla ve uzun süreli olur.
Travma sırasında yaşanan korkunun derecesi de önemlidir: örneğin terör olayları anında çok fazla korktuklarını, hiçbir şey düşünemeyip donup kaldıklarını söyleyenler arasında psikiyatrik rahatsızlık oranları daha yüksektir.
Travmanın ruhsal olarak nasıl aşılacağı, travmanın yaşanma biçimine, kişinin geçmişine, yaşına, kişiliğine, ruhsal savunma mekanizmalarına, çevreden ve aileden alınabilen desteğe göre değişir.
Travma sonrasında kişinin olayın etkileriyle başa çıkmak için kullandığı yöntemler de sonuçları etkiler. Olay olmamış gibi davranan, unutmaya çalışanlarda hastalığın iyileşmesi daha fazla gecikirken, sorunlar için yardım arayan, sorunlarını başkalarıyla paylaşan, hakkını arayan kişiler daha çabuk iyileşir. Kişinin elde edebildiği sosyal destek travma sonrasında iyileşmeyi olumlu yönde etkiler. Sosyal destek az ise özellikle depresyon belirtileri daha fazla hissedilir.
Yapılan çalışmalar terör olaylarından sonraki ilk günlerde olayı yaşayan kişilerin çoğunun ruhsal olarak etkilendiğini, korktuğunu, kabuslar gördüğünü, ancak bu belirtilerin birçok kişide günler veya haftalar içinde geçtiğini gösteriyor. Ancak etkilenen her 5-6 kişiden birinde belirtilerin düzelmesi çok daha uzun sürebiliyor, bazen ise yıllarca devam edebiliyor. Bu nedenle “zaman her şeyin ilacıdır” sözü herkes için geçerli değildir ve psikolojik sorunları 15 günden uzun süren kişilerin mutlaka bir ruh sağığı merkezine başvurması gerekir.