PANİK ATAKLA NASIL BAŞ EDİLİR?
Kaygılı ataklara müdahaleler iki aşamalıdır. İkinci aşamadan başlarsak, bu aşama panik atağın yaşandığı, kaygının yoğunlaştığı zamanlarda yapılacakları içerir. Bu en zor ve en sıkıntılı dönemdir. Bazı müdahaleler yapılabilse de kişi kendini çok fazla zorlamamalı, kaygıyı ancak olabildiğince azaltabileceğini bilmelidir. Bu aşamada; sakin bir yere geçme, olabildiğince kaygı yaratan düşüncelerden başka konulara odaklanmaya çalışma, bir bitki çayı (siyah çay ya da kahve olmamalı) içme, sakin bir müzik dinleme, karından nefes egzersizi yapma, sevilen bir yakının yanına gitme, ona sarılma gibi yollara başvurulabilir.
Ama kişi bu müdahalelerle bile kaygısını çok azaltamayacağını bilmeli, bunun geçici bir kaygılanma dönemi olduğunu kabullenebilmeli ve beklemelidir. Hiç bir kaygı sonsuza kadar sürmez. Kaygının hiç bitmeyecek gibi hissedilmesi, kaygının şiddeti ve yaşanan panik ile ilgili bir durumdur. Diğer yandan kaygının geçmesi için kişi kendisini zorladıkça kaygı daha da artar.
Bu zamanlarda mümkünse doktora, hastaneye ya da ilaca başvurmadan atak aşılmaya çalışılmalıdır. Bu başarılabilirse kişinin özgüveni artacak ve sonraki atakların daha kolay ve düşük şiddette geçmesi mümkün olabilecektir. Atak geçtikten sonra kişi yaptıklarını ve uyguladığı yaklaşımları gözden geçirmeli, bir yakınına ya da terapistine anlatmalı ve durumla nasıl baş ettiğini zihininde iyice netleştirmelidir. Bu biçimde yinelenen değerlendirmeler kişinin ataklar ve kaygısı üzerindeki egemenliğini dolaylı yollarla arttırarak güvenini ve moralini güçlendirir.
Bu değerlendirmelerde kişi atağın nasıl başladığını da düşünmeli ve başlangıca nasıl müdahale edebileceğine dair yollar bulmalıdır. Asıl etkili müdahaleler ise atak başlamadan, kaygının yavaş yavaş arttığı dönemde yapılan müdahalelerdir.