• ÖNCE ÇOCUKLARIMIZ

  • ÖNCE KADINLARIMIZ

  • ÖNCE AİLELERİMİZ

  • ÖNCE GENÇLERİMİZ

  • ÖNCE YAŞLILARIMIZ

İSYANKAR, ELEŞTİREL, DIŞARIYA DÜŞKÜN GENÇLER

İSYANKAR,  ELEŞTİREL, DIŞARIYA DÜŞKÜN GENÇLER

ERGENLİKLE BİRLİKTE

Ergenlikle birlikte ebevenyler kendilerini dışlanmış ve reddedilmiş hissetmeye başlarlar. Ergenin, aileden arkadaş çevresine ve dışarıdaki hayata kaydığını gözlemlerler. Ergeniniz sizin ideallerinizden ve yaklaşımlarınızdan vazgeçmiş gibi görünür. “Beni anlamıyorsunuz!” söylemleri artmaya başlar. Ders başarılarında düşme, okul devamsızlığı, kural tanımama, inançları sorgulama ve eleştiriler baş gösterebilir.

Arkadaşlarında kalmayı isteme, “Engelleniyorum.”, “Odam dağınık, ben böyle seviyorum.”, “Nasılsa sabah yine giyeceğim.”, “Programsızım, aile düzeni bana göre değil.”, “Akraba ve misafir yanına asla çıkmak istemiyorum.”, “Para ve iş sahibi olmak önemli değil.”, “Uğraşmıyorum, kasmıyorum hayatı bu kadar.”, “Arkadaşlarımla tatile ve uzaklara gitme hakkı neden tanınmıyor?”, “Ben kendime sahip çıkarım.”, “Her şeyin en iyisini biliyorum.”, “Ailemin aklı yeni dünyaya basmıyor”, “Sadece müzik dinlediğim bir grup içinde yaşamak istiyorum” gibi sayısız biçimde tepki vermeye başlarlar.

BOYUN EĞSE DAHAA MI İYİ?

Bu durum aileleri oldukça endişelendirmekte ve paniğe sebep olmaktadır. Ama hiçbir isyan belirtisi göstermeyen, farklı olma yönünde hiçbir çabası olmayan genç anne babası için rahat bir ergenlik yaşatıyor olsa da yetişkin olma yolunda hiçbir olgunlaşma göstermiyor ve çok önemli bir gelişim görevini yerine getirmiyor demektir. Asıl tehlikede olanla bu ergenlerdir. Boyun eğmeyi benimseyen bu ergenlerin gelişimi vasat ya ad vasatın altında olacaktır.

KİMİM BEN?

Çok iyi bilinen bir gerçektir ki ergen bu dönemde kimlik arayışındadır. Anne babasının ve toplumun normlarına karşı çıkarak eski uyumlu kimliğini bırakıp kendini yeniden yapılandırıyordur ve bunun için kural ve otoriteye karşı bir duruş sergiler. Kendini, çevresini ve toplumu yeniden organize etme çabası içindedir. Arkadaşları tarafından kabul görmek yeni yapılandırdığı çevrede çok önemlidir bu nedenle dışarıya bağlılığı artar.

BANA KARIŞMA! (ama beni başıboş da bırakma)

Öncelikle sakin olunuz. Tüm deneyimler ve litaratürdeki ergen çalışmaları ne kadar sizden uzak, eleştirel ve isyankar görünseler de anne ve babalarının onayına ihtiyaç duyduklarının altını çizmiştir.  Ergen, anne babasıyla ilgili bir ikilem içindedir. Hem bağımlılıktan kurtulmak ister hem de sizin desteğinize ihtiyacı vardır. Onun üzerindeki etkinizi ve kontrolünüzü yitirmeye başladığınızı düşünebilirsiniz.  Dış çevre ve arkadaşları onlar için en önemli şey gibi görünseler de, çalışmalar sorun yaşadıklarında en güven duydukları çözüm kaynağı olarak ailelerini kabul ettiklerini göstermiştir.

Hiç şüphe yok ki sizinle eskisi gibi vakit geçirmeyecekler, kendi sınırlarını oluşturacaklar ama bu onların göründüklerinin aksine size ihtiyaçları olmadığı anlamına gelmez. Onları sevdiğinize ve yanlarında olduğunuzu bilmelerine ihtiyaçları var. Düşünceleriniz ve dile getirdikleriniz her zaman onları yönlendirecek, kararlarını etkileyecektir. Ama bunları öğüt verir gibi onları dinlemeden anlamaya çalışmadan yaparsanız çabanız boşuna gider. Gençleri anlamaya çalışarak, empatik olarak, destekleyici bir yaklaşımla bu fırtınalı ve stresli dönemi atlatmaya çalışmalısınız. 

Emin olun ki bu dönem bitince karşınızda sizinle yetişkin olarak konuşan bir birey bulacaksınız. Bunun için sabırla bekleyip, onu anlamaya çalışmanız gerekmektedir. Bu dönemde dış dünya onun için daha önemli olduğundan ve kendini ispatlamaya çalıştığından etrafınızda güvenebileceğiniz bir akraba, abla, dayı, eş, dosttan yardım alabilirsiniz. Gençler onları dinlemeye daha meyillidirler. Çünkü buradaki başkaldırış aslında artık çocukluğu bırakmaya ve anne babadan kopabilmeye gösterilen bir isyandır.