• ÖNCE ÇOCUKLARIMIZ

  • ÖNCE KADINLARIMIZ

  • ÖNCE AİLELERİMİZ

  • ÖNCE GENÇLERİMİZ

  • ÖNCE YAŞLILARIMIZ

MÜKEMMELLİK TAKINTISI

MÜKEMMELLİK TAKINTISI

Mükemmeliyetçiliğin şiddetli halinde mükemmel ve tam olandan daha azı kabul edilemez. Mükemmellik çabası bir takıntıya dönüşür ve süreklilik kazanır. Ortaya çıkan kaygı ya da çökkünlük psikiyatrik sorunlara neden olabilir.

YA TAM YA HİÇ
Mükemmeliyetçilik bazen insanı ya tam yapmak ya da hiç yapmamak gibi bir çıkmaza sokar. Bu çıkmaz, kişinin esnekliğini yok ederek yaşam içinde, ilişkilerinde ya da ilgilendiği işlerde manevralar yapmasını engelleyerek kilitler. Mükemmeliyetçilik kişi için bir engel olmaya ve motivasyonunu yok etmeye başlar. Bu tür bir mükemmeliyetçilik kişi için zararlıdır. Mükemmeliyetçilik motivasyonu destekliyor ve yaratıcılığı ketlemiyor ise olumlu sonuçlar getirebilir.

DETAYLARA HAPSOLMAK
Kişi hedeflerine giden yolda mükemmellik nedeniyle kaybolabilir. Mükemmellik insanı detaylara hapsedebilir. Detaylardan çıkamamak ise hedefi kaybettirir. Mükemmeliyetçilik yüzünden sonuç alamama ve üretememe ile birlikte yaratıcılığın kaybolması yaşamdan alınan doyumu bozar.

İDEALİN PEŞİNDE
Bazı mükemmeliyetçi kişiler aldıkları sonuçlardan tatmin olamaz ve hep daha iyisini isterler. Burada iki yolla daha iyisini yapma tuzağına düşülür. İlk yol kişinin kendini sürekli olarak rakipleri ile kıyaslamasıdır. İkinci yol kişinin kendi içinde ulaşamayacağı yüksek idealler yaratarak bunların peşinde koşmasıdır. Mükemmeli istemek bir iş yaparken bunu oyuna ve keyifli bir biçime dönüştürmeyi engeller. Tatmin olamama ise yaşamdan alınan hazzı azaltır.

HEP DAHA FAZLASI
Yaptıklarını ya da deneyimlediklerini beğenememek ve sonuçların hep yetersiz gelmesi mükemmeliyetçiliğin bir parçasıdır. Hep daha fazla yapılabilecek bir şey vardır. Diğer bir parça da hata yapılmasından kaçınmadır. Hatalar, bazen kaygı bazen suçluluk ve bazen de korku yaratır. Her halükarda hata yapmak şiddetli bir biçimde yasaklanmıştır. Takıntılı mükemmeliyetçilerde hata yapıldığında hissedilenler abartılıdır ve hata ile orantılı değildir.

DUYGULARA YER YOK
Takıntılı mükemmeliyetçilerin duygularını baskılamaları bir özellikleridir. Haz almak kadar, mutlu olmak, iyi hissetmek ya da hüzünlenmek gibi duygularını baskılarlar. Duygularını yaşamayı mükemmel işler çıkarmanın önündeki bir engel olarak görürler.

MÜKEMMEL OLAN NE?
Mükemmeli yakalamak bir “iş” gibi ya da “sınav sonucu” gibi somut ve derecelendirilebilir durumlarda mümkün olabilir. Ama mükemmellik soyut ya da öznel bir durum üzerinden elde edilmeye çalışılıyorsa büyük bir zorluk ortaya çıkar. Örneğin mükemmel bir sağlık düzeyi ya da mükemmel bir beden biçimi yakalamak imkansızdır ve bu imkansızlık mükemmelliği bir takıntıya dönüştürür.

Sonuç olarak mükemmeli isteme bir takıntıya dönüşürse yaşam zorlaşacak yaşamdan alınan doyum azalacaktır..İşin kötüsü bu döngüden çıkmak kolay değildir.

Fotoğraf: Ursus Wehrli